Lif'ler ve Sağlığımız
Vücudumuza ağız yoluyla giren ve ön sindirimine buradaki salgılarla başlanan besinler mideye geçtiklerinde kısmen küçük parçalara ayrılmış olurlar. Yol boyunca safra ve pankreastan gelen salgılarında yardımıyla sindirim devam eder ve ince bağırsaktaki enzimlerin ve milyonlarca yararlı bakterinin de yardımıyla kan yoluyla artık bedenimizi ve organlarımızı beslemeye hazır hale gelirler. Atıklar ise kalın bağırsaklarımızla atılır ve bu yoğun ama sıradan düzen devam ettiği sürece sindirim sisteminin çalışkan tüm parçaları varlıklarını bile hissettirmeden hayatımızı mükemmelleştirirler. Ancak bu rutin, bedenimize ne kadar sağlıklı besinler aldığımızla da çok yakından ilgilidir.
Lifler sindirim sisteminiz tarafından parçalanmadığından kalın bağırsağımıza azalmadan geçerek sistemden atılırlar. Bu sebeple işlenmiş tahıl ürünleri, meyve ve sebzelerin modern hayatlarımıza girmesiyle yararlı liflerin günlük beslenmemizden büyük oranda ayrılmasında sakınca görülmemiştir. Zamanla yaşam kalitemiz düşmeye başladıkça bilimsel çalışmalar bu liflerin sağlıklı bağırsak florasında bulunan ve ikinci beynimiz olarak kabul edilen mikroorganizmalar için ne kadar kıymetli olduğunu anlamıştır. Bu lifler fermantasyon ile bağırsaklarımızdaki yararlı bakteriler tarafından kısmen parçalanarak onların beslenmelerini sağlarlar. Böylece de besinlerdeki yararlı besin emilim sürecine katkı sağlar ve bağırsak duvarını koruyarak vücudumuza bakterilerin sızmasını engellerler. Tokluk hissi ve sağlıklı bağırsak hareketleri yanında, bağışıklık sistemimiz de lifler sayesinde korumuş olurlar.
Lifler suda çözünenler ve çözünmeyenler olarak ikiye ayrılırlar. Çözünebilir lifler sıvı ile birlikte jel oluşturarak tokluk hissi yaratırlar. Böylece sistemde daha uzun süre kalarak sindiriminde yavaşlamasına ve dolaylı bir kilo kontrolüne sebep olurlar. Kuru baklagillerden; yulaf, arpa, patates lifleri, turunçgil lifleri, bezelye, yaban üzümü lifleri ve psyllium çözünebilir liflerdendir. Çözünmeyen lifler ise suyu bünyelerinde tutarlar ve sindirim sisteminden parçalanmadan geçerler. Bol su ile birlikte alındıklarında su tutma yetenekleri ile bağırsak hareketlerinin düzenini sağlarken yine tokluk hissi verirler.Tam buğday lifleri, bambu lifleri, fındık, ceviz, pektin ve gum maddeleri çözünmeyen liflerdendir.
Lif oranı yüksek besinlerin Glisemik İndeksi düşük olduğundan şeker hastaları için kan şekerinin dengelenmesinde çok faydalı besinlerdir. Yine kalp hastalıkları, kolo-rektal kanserleri ve kolestrolü yapılarına bağlayarak kolayca sistemden atıldıklarından mucizevi besinlerdir.
Lifler vitamin ve mineral içermezler, besleyici değillerdir ve kalorileri çok azdır. Ancak dolaylı olarak yaşam kalitemize faydası çok fazladır. Bu sebeple beslenmemizde çiğ sebze ve meyveleri ve tam tahıllı ekmekleri tercih etmek, baklagilleri, kabuğu soyulmadan yenen meyve ve sebze liflerini menümüze eklemek yaşam kalitemizi de yükseltecektir.
Gülnihal DENİZ
Kimya Y.Mühendisi
Etiketler: Lifler ve Sağlığımız
Nisan 09, 2021
Listeye dön